17 Aralık 2014 Çarşamba


Hoca Ali Rıza

Bizleri en özel koleksiyonlarla buluşturan Arkas Sanat Merkezi' nin olmadığı bir sanat portalı tabii ki düşünülemez.

Alsancak' taki tarihi binasında hizmet veren sanat merkezi, İzmir' e sunduğu nimetleriyle, kısa zamanda gözde adreslerimizden biri oldu.

Ve eşsiz bir koleksiyon daha...

“Hoca Ali Rıza” ya (1858- 1930) ait eserleri görmek için oradaydık. Girişte ziyaretçiler için düşünülmüş üç ayrı dilde bilgi broşürleri ile güleryüz karşıladı bizi. Galerilerde sıkça eksikliğini duyduğumuz vestiyer hizmeti sayesinde, hafiflemiş olarak sergiyi gezmeye koyulduk.

Sunum alanı, eserleri sindirerek izleyebilmemiz için gereken atmosferi fazlasıyla sağlamış. Çoğu zaman bir arada rastlayamadığımız havadar ferah bir mekan, doğru ışıklandırma ve eserlere ait detay bilgileri, hemen her odada dinlenebileceğimiz koltuklarla tamamlanmış.

Sergiye peyzaj çalışmalarla başlanıyor. Eserlerin, dönemine ışık tutan belge niteliği taşıdığı açıkça görülüyor. Duvarlarda ara ara karşımıza çıkan, sanatçı ve eserlerle ilgili anektodlar, ziyaretimizi daha da verimli hale getiriyor.

O zamanın mimarisi, doğası, insanları kısacası İstanbul' u yağlıboya, suluboya, kuruboya teknikleriyle karşımıza çıkıyor. Detaylardaki rahatlığa hayran kalıyor, güneşin sıcağını, çiçeklerin kokusunu, hafif esen rüzgarı hissedebiliyorsunuz.

Sergi bizi, Hoca Ali Rıza' nın nadir rastlanan natürmortlarının, en büyüğü olan “İftar Sofrası” adlı başyapıtla uğurluyor.

28 Aralık' a kadar devam edecek bu muazzam sergi görülmeyi şüphesiz hakediyor.